Toplumlarda
sayıca çok olduğu halde azınlık olarak nitelenebilecek durumlar vardır.
Yani azınlık, terim anlamı olarak "sayıca az insan topluluğu" demek
değildir. Egemen gücün dışında kalan insan topluluklarına o ülkenin
azınlığı denir. Mesela Güney Afrika'da (sanırım halen) zenciler
azınlıktır. Fakat ülke nüfusunun %90'dan fazlası zencidir. Türkiye
Cumhuriyeti kısa geçmişi boyunca Anadolu topraklarında yaşayan tüm
'HALK' azınlık durumundaydı. Küçük, elit bir zümre tarafından yıllarca
egemenlik altında tutuldular. DP, ANAP ve AKP dönemlerinde egemen güç
dengesinin değiştirilmesi için ciddi çalışmalar yapılmış ancak darbe,
idam, suikast gibi sonuçlarla önü kesilmiştir. İçinde bulunduğumuz
dönemde de egemen güçlerin yer değiştirme çekişmesi devam etmektedir.
Buraya
kadarki açıklamalardan anlaşılıyor ki Türkiye'de azınlık kavramı
muğlaktır. Tam olarak kimin azınlık olduğu, kimin egemen güç olduğu
belli değildir. Bu durumda belirli bir kesimin azınlık olarak kabul
edilmesi ve ayrıcalık tanınması (ki azınlıklara ayrıcalık gayet hukukî,
demokratik ve mantıkî bir haktır) pratikte haksız sonuçlar doğurabilir.
Çünkü, azınlık olarak kabul edilmeyen ama gerçekten azınlık olan büyük
bir kesim, pozitif ayrımcılık kapsamında değerlendirilecek bu
imtiyazlardan faydalanamayacak, ciddi bir dengesizlik ortaya çıkacaktır.
Bu
sebeple ırka, aileye, zümreye, ideolojiye, inanca dayalı yönetim
sistemleri mutlak bir egemen güç ortaya çıkaracağı için yönetimin,
siyasî iktidarın tüm bunlardan uzak olması gerekmektedir. Yani laik
devleti bu şekilde alglayıp kabul etmek, azınlıklar ve onlara tanınacak
haklar sorununu ortadan kaldıracaktır. Laik devlette, devlete tüm
gruplar eşit mesafede olacağı için azınlık-egemen güç ikiliği
oluşmayacaktır. Bu durumda hukukun da mutlaka çoklu uygulanması gerekir.
Yani devlet(yönetim) laik ve tarafsız olmalı fakat gruplar kendi inanç,
anlayış, gelenek ve yargılarına göre hukuktan faydalanabilmelidirler.
Mesela müslümanlar için şeriat mahkemeleri kurulmalı, isteyenlerin bu
mahkemelerin vereceği hükümlere göre hareket edebileceği ortam
oluşturulmalıdır. Ermeni, rum, yahudi vs için de durum aynıdır. Laik
devlet ve çoklu hukuk sistemiyle şu anda yaşadığımız ve içinden çıkılmaz
gibi görünen problemlerin onda dokuzu çözülebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder